TOSCANA'DA 10 GÜN/ cıvıldare

Floransa, Siena ve civarında geçirdiğimiz seyahatin tarihi ve doğal güzelliği bir yana; İtalyan mutfağı  sever biri olarak yeme-içme boyutunu sizlerle paylaşmak isterim. Tabii ki havasını solumak için bir "Trattoria" ile başlayalım. Enoteca, Taverna, Cantinetta, Osteria da cabası... Sağdaki fotoğraf, tonozlu salonu ve samimi atmosferi ile gezi rehberinin ( aramızda kutsal kitap) önerdiği Enoteca Terzi.














İşlenmiş peynir ve et konusunda çok iyi olan İtalya; zeytinyağında ve şarapta da dünya genelinde ilk sıralarda. Bu arada bizim şarküteri dediğimiz dükkanlar orada "Salumeria"

Gün boyu üç şey içiyorlar. Su, kahve ve şarap. Aşağıdakiler; bizim içtiğimiz kahve, şarap ve "prosecco" yani köpüklü beyaz sek şarap. Adını Trieste'nin bir köyünden aldığına göre oranın üzümlerinden  yapılıyor olsa gerek.

















San Gimignano'da iken, bir türlü pişmiş domuz yemeği yiyememiş olmanın sıkıntısı ile salata! sipariş ettim; Aydının işi kolay, o bir tek "pizza margherita" biliyor! Neyse ki öbür gün "Filetto di maiale arrosto al finocchietto selvatico" ile midem bayram etti. Görüldüğü üzere o muhteşem "Aceto balsa mico"yu her şeyin üzerine cömertçe koyuyorlar.

Özür dileyerek nasıl oldu da unuttuğumu bilemediğim bir eksiklikten bahsetmek istiyorum. O muhteşem tatlıların mimarından bir "Patisseria" yok arada. Ben de dönerken aldığım Siena'nın meda rı iftiharı "Panforte" nin resmini sizinle paylaşıyorum. O kadar lezzetli ki en yakın zamanda yapıp ta rifi ile kendimi affettireceğim, söz...

 

Peki, başlıkta yer alan "Cıvıldare" ne ola derseniz; İtalya'da kaldığımız yerler o kadar yeşillik ve kuş luktu ki cıvıl cıvıl kuş seslerinden dolayı ben de cıvıldamaya başlayınca bu fiili İtalyan sözlüğüne armağan ettim, o da benden olsun!