15 Ocak 2015 Perşembe

SİNEMA VE MUTFAK


Mutfağı ve yemek yapıp sunmayı sevdiğim kadar filmleri de çok severim. Mutfak alışkanlıkları ve yemek çeşit lerinin toplumdan topluma değişen ve inanılmadık noktalarda çakışan yaşam biçimlerimizi aktaran kültür olma sı gerçeği sinemanın da atlamayacağı bir olgu tabii ki.

Mutfağı, aşçıyı ve sofrayı merkeze koyan, aşk, aile, arkadaşlık ya da bir köyün kurtarılması! temalarını örgü de veren klasik olmuş (veya bence olacak!) filmlerle başlıyorum.

Chocolat/ Çikolata/ Lasse Halström-2000
Julie & Julia/ Nora Ephron-2009                  
The Ramen Girl/ Büyülü tat/ R.A.Ackerman-2008
Vatel/ Roland Joffe-2000
Ratatouille/ Brad Bird-2007                             
Tampopo/ Juzo İtami-1985                                      
Eat drink man woman/ Ang Lee- 1994
Mostly Martha/ Sandra Nettelbeck-2001                      
Soul Kitchen/ Fatih Akın-2009
Kitchen Stories/ Bent Hamer-                                  
Comme un chef/ Şeflerin savaşı/ Daniel Cohen-2012
Lunch Box/ Ritesh Batra-  
Toast/ S. J. Clarkson-2010
Cuisine Americaine/ J. Yves Pitoun-1998                                        
No reservations/ Aşkın tarifi/ Scott Hicks-2007
Estamago/ Hayatın mutfağı/ Marcos Jorge-2007               
Today's Special/ David Kaplan-2009
Haute Cuisine/ Christian Vincent-2012                       
Tortilla Soup/ Maria Ripoll-2001
The Hundred-foot journey/ Lasse Halström-2014                                
Chef/ Jon Favreau-2014
Nina's Heavenly Delights/ Pratibha Parmar-2006




Görünen o ki, dünyanın dört yanından "sofra ve mutfak" kavramını beyazperdeye taşıyan filmler son 30 yılda ağırlık kazanmış. Böyle bir konuda niye geç kalındığını merak ettim doğrusu. Tabii mutfağı yan konu olarak kullanıp nefis görsel sahneler sunan filmler de yok değil. Mystic Pizza/ 1988, Fried Green Tomatoes/ 1988, Charlie and the Chocolate Factory/ 2005, Delicatessen/ 1991, Acı çikolata/ 1992 aklıma gelenler.

Fakat Türkler olarak yemeği sevdiğimiz kadar göstermeyi sevmiyoruz anlaşılan. Bildiğim iki filmin ikisi de Çağan Irmak'tan. Çilekli pasta ve Issız adam. Türk kökenlilerden Fatih Akın'dan bahsetmiştim. Bir de ana tema olmasa da mutlaka filmi mutfak ve sofrayla buluşturan Ferzan Özpetek var.

Son olarak halen seyredemediğim ve çok merak ettiğim bir başyapıttan bahsetmek isterim. "Le Grande Bouffe/ Büyük tıkınma/ 1973- Marco Ferreri" Orta yaşlarda dört erkeğin çatlayana kadar yemekle intiharını anlatan bu kült film; seks, lüks yaşam ve yemek zevki üzerinden materyalist tüketim toplumunun eleştirisini yapan bir kara mizah örneği.










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder