26 Mart 2015 Perşembe

VEJETERYAN VE VEGAN

Vejetaryen; Latince 'de sağlam, canlı, yaşam dolu anlamına gelen "vegetus" sözcüğünden gelir. Genel olarak et, balık ve kümes hayvanı tüketmemeyi ve bunu etik, dinsel ve sağlık amaçlı olarak uygulama yı kapsar. 3 aşamalıdır. Semi vejetaryenler sadece kırmızı et tüketmezken lakto vejetaryenler et yemezler, ancak süt, peynir, yoğurt bal gibi hayvansal gıdaları kullanırlar. Ovo vejetaryenler ise ekstradan yumurta da yerler.

Vejetaryen; beslenmesinin sağladığı getirilerle genelde daha sakin, kabızlık çekmeyen ve kalp-damar hastalıkları ile kanserin daha az rastlandığı bir döngüdedir. Fakat rejiminde dikkatli olmazsa sık sık a cıkabilir, kan şekeri yükselme ihtimali/ ağırlıklı karbonhidrat yüzünden/ kuvvetlidir ve demir ve protein eksikliği çekebilir.

Tabii bir de veganlar var. Veganlar neredeyse hiçbir şey  yemezler! Tüm hayvansal ürünleri reddedip sebze, tahıl, tohum ve meyve ile beslenirler. Hayvan sömürme yoluyla elde edilen tüm ürünleri ( gıda, giyecek ve kozmetik-jelatin gibi yan ürünler) reddetmektedirler.

Damak tadım yüzünden istediğim halde vejetaryenliğe geçemeyen, 18 yaşındaki 15 günlük denemenin sonunda rüyalarımda pastırma-sucuk görüp vazgeçen ben; niye durup dururken veganizm den bahsediyorum? Çünkü canlılar vegan rejimi için bile öldürülmekte, lütfen bu hakikati görelim.  Tarlaya ürün ekmek için temizlediğimizde doğal ortamı yok edip küçük canlıları öldürmüyor muyuz? Eğer bir de ürün ekiminden sonra böcek ilacı sıkarsak böcekleri de imha etmiş oluyoruz. Ayrıca teoride bitkiler de "canlı" değil mi? Biz yemesek de arılar bal, tavuklar yumurta üretmeye devam etmeyecek mi? Hepimiz vejateryen olsak bile koyunlarımızın kırpılması gerekmeyecek mi? Sözün özü; her konuda olduğu gibi beslenmede de abartmamak gerek değil mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder